6 Ocak 2012 Cuma

Bir Oğlum Olsun

Arkadaşlarım akrabalarım yaşıma gelmiş,geçmiş,belki de hiç gelmemiş ve evlenmişler,kimisi çoluğa kimisi çocuğa karışmışken,biz de okuyoruz işte be abi.Geçen gün aklıma geldi birden,"lan bir de reklamcılık mı okusam,yaratıcılığıma güveniyorum,çok fena da para kırarım,maksat insanlar şu rezalet reklamlardan kurtulsun" diye düşündüm,hatta o an aklıma gelen bir reklam senaryosunu paylaştım bir kısım insanlarla,tekrar quote alayım; "Ben reklamcı olsaydım eğer; banyoda bol köpüklü bir duş alan bir gencin,annesinin mutfakta bulaşığa başlamasıyla kabusa dönüşen saniyelerini gösteren 10 saniyelik kısa bir film ile benimle anlaşmış olan kombi şirketinin satışlarını 10'a katlayabilirdim. Bi üniversite daha mı okusam lan..." İşte böyle birşeydi,her neyse konudan uzaklaşmayalım.
Yıllardır,baya uzun yıllardır geleceğimle ilgili düşündüğüm,daha doğrusu dilediğim en büyük şey,bi erkek çocuğumun olmasıydı. Hala da öyle zaten. Doğru mu yetiştim yanlış mı,eksik mi bilmiyorum ama olay o değil aslında. Ergen zamanlarımda bu düşünce aklımdayken yanlış yetiştirildiğimi düşünüp,benim oğlum olsun krallar gibi yetiştirmek istiyorum diye düşünürdüm,temel mantık buydu yani,ama şu anda aklımdaki o değil... Ben istiyorum ki böyle, ben rakıyı doldurayım oğlum suyu eklesin,ben sarayım oğlum yapıştırsın...Oğlum bileti alsın ben götüreyim maça,konsere,tiyatroya veya sinemaya...Bir tatil akşamı oğlum markete bira almaya gitsin,parasını ben vereyim,üstü de oğlumda kalsın,biralarımızı açıp coğrafya ödevini yapalım beraber.Enlemlere göre iklimleri tartışırken kendimizi yazın hangi ülkeye gideceğimizi konuşurken bulalım. Okulda oğlum kendisine karışan çocuğu patakladığı için okula çağırıldığımda ben de beni çağırana posta koyabileyim. Mesela oğluma "al şu anahtarı biraz araba kullanmayı öğren gel" dedikten sonra içimde ufak bir endişenin getirdiği mide ağrısıyla gelmesini bekleyeyim,ama geldiğinde bana neler yaptığını anlatsın. Bana başarılarını değil yeteneklerini anlatsın,her birinde kendi imzamı görmekten onur duyayım. Bir sabah kahvaltısı hazırlasın bana,yaksın omletin altını,yanık kokusuyla uyanayım o sabah ve o güzel düşüncesine sarılayım ilk... Ben oğlumun kendini en iyi ifade edebildiği enstrümanı olmalıyım. Belki evlenirim belki evlenmem,aklımdaki şey bu değil,bir oğlum olsun,isterse adını kendi koysun,ölmeden önce bir başka ben yetiştiğini görebileyim,kitaplarımı,yazılarımı okusun,aynı anda yetişip daha büyük başarılara sahip olan,ama mutlu olamayan tüm yakınlarımı görsün ve seçimini kendi yapsın,yani yine ben olsun oğlum...

3 yorum: